Ana Sayfa İnsan Kaynakları 2024’ten 2025’e İK Gündemi ve Yeni Odak Noktaları

2024’ten 2025’e İK Gündemi ve Yeni Odak Noktaları

426
0

Yılın ilk aylarında elbette iş dünyasının konuştuğu tek konu var: Bu yıl geçen yıldan farklı olacak mı?

İnsan kaynakları dünyası da her yıl kendini yenilemek ve yeni gündem maddeleriyle verimlilik odaklı çalışmalar yürütmek için konuşuyor, tartışıyor ve geliştirmeler yapıyor. Peki İK için öncelikli gündem maddelerinde neler var?

“Büyük İstifa 2.0” gelebilir mi?

Pek çok farklı araştırma gösteriyor ki işgücünün ve çalışma biçimlerinin net bir biçimde değişimi söz konusu. Dijitalleşme ve otomasyon, mevcut işlerin %20-30’unu dönüştürecek potansiyele sahip. Öte yandan pandemi sonrası ofise dönme ya da dönmeme tartışmaları da devam ediyor. Personia tarafından yayınlanan işgücü nabzı raporuna göre  çalışanların %48’i önümüzdeki 12 ay içinde yeni bir iş aramayı planlıyor, %44’ü ise daha iyimser ekonomik koşullarda mevcut işlerini bırakmaya daha istekli olacağını belirtiyor. Bu nedenle “Büyük İstifa 2.0’a doğru gidilebileceğini” söyleyen uzmanlar, işverenleri yalnızca işe alım ya da yetenekleri elde tutma konusunda değil çalışanların motivasyonlarını artırmaya yönelik de uyarıyor.

Peki 2025 trendlerinde neler var?

Ofise dönüş ve gelen tepkilerle başa çıkma

2024’te yoğun bir şekilde tartışılan “ofise dönüş” konusu, birçok şirketin hibrit çalışmayı kaçınılmaz bir gerçek olarak benimsemesiyle sonuçlandı. Araştırmaya göre, masa başı çalışanların %40’ı ofiste geçirilen zamanı verimsiz buluyor. Bu nedenle, organizasyonların verimliliği artırmak ve iş birliğini güçlendirmek için ofis ortamlarının iyileştirilmesine ve net iletişim stratejilerine odaklanması gerekiyor.

Kurumsal kültürün yeniden doğuşu nasıl olacak?

Pandemi ve sonrasında yaşanan ekonomik gelişmelerin kurumsal kültür konusunu geri plana attığı biliniyor. Bu nedenle 2025 yılının kurumsal kültürün inşası için yeniden doğuş dönemi olacağı düşünülüyor. Gartner’ın araştırmasına göre, İK liderlerinin %97’si organizasyonlarının kültüründe değişiklik yapmak istiyor. Ancak uzmanlara göre, bunun için şeffaf iletişim, maaş dışı yan hak paketlerinin gözden geçirilmesi ve ofis ortamlarının daha ilgi çekici hale getirilmesi gibi alanlarda yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Öte yandan kurumsal kültürün yeniden doğuşu bir anlamda İK’nın da yeniden daha etkin hale gelmesi anlamına geliyor.

Yapay zekanın yarattığı yorgunluk hissini yönetmek

Her yerde ve her iş için konuşulan yapay zeka ve onun dönüştüreceği iş biçimleri artık çalışanlarda yorgunluk hissi yaratıyor. Wiley ‘in verilerine göre çalışanların %40’ı yapay zekayı işlerine nasıl entegre edeceklerini anlamakta zorlanıyor ve %75’i bu konuda kendine güvenmiyor. Uzmanlar organizasyonların yapay zeka kullanımını zorunlu kılmak yerine, çalışanların bu teknolojiye uyum sağlamalarını desteklemesini öneriyor. Teknolojiye adaptasyonu hızlandıracak eğitimlerin çalışan aidiyeti konusunda önemli bir katkı sağlayacağı düşünülüyor.

Orta kademe yönetici tanımı değişiyor mu?

2024 yılında orta düzey yöneticilerin rolleri yoğun bir şekilde tartışıldı ve eleştirildi. Her ne kadar önemleri konusunda pek çok uzman hem fikir olsa da Personio’nun araştırmasına göre, işverenlerin %27’si orta kademe yöneticiler için liderlik becerilerindeki eksiklikleri endişe kaynağı olarak görüyor. Özellikle Z Kuşağının yönetici pozisyonlarına ilgi göstermediği biliniyor. Bu durum da organizasyonların yetenek yönetimi ve esnek kariyer modellerini yeniden düşünmeleri ihtiyacını doğuruyor.

İş ve İnsan Yönetimi Stratejilerinin Uyumu

Uzun yıllardır konuşulduğu üzere, İK departmanları ile iş stratejileri arasındaki uyumsuzluk, organizasyonlar için büyük kayıplara neden oluyor. Eightfold AI’ın verilerine göre, şirketlerin %80’i İnsan Kaynakları uygulamaları ile iş hedefleri arasında ciddi bir uyumsuzluk olduğunu ifade ediyor. Şirketlere ekonomik olarak ciddi maliyetler yaratan bu durum için İK’nın stratejik öneminin de derinleşmesi gerekiyor. İK ekiplerinin ise insan stratejisi ile iş stratejisi arasındaki uyumu sağlamak için verilerden ve içgörülerden yararlanması ve “Stratejik Ortak” konumunu güçlendirmesi gerekiyor.

Tüm bunların sonucunda İnsan Kaynakları departmanlarının kurumlar içerisindeki rolünün her geçen gün başka bir anlam taşıdığı ve giderek işlevselliğinin arttığı muhakkak. İş tanımları, çalışma modelleri ve bununla birlikte iş hayatının içerisinde yer alan kuşaklar değiştikçe İK fonksiyonları da iş dünyasının tam merkezinde kendisine yer buluyor ve yeni teknolojilere hızlı bir adaptasyonu gerekiyor.

 

Kaynak: Link

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz