İK’nın yıllar içindeki dönüşümünü yakından takip eden FLO Group İnsan Kaynakları Direktörü Hüseyin Çolak, 3 kıtada 30 ülkede 15 bine yakın çalışan için İK uygulamaları gerçekleştirdiklerini aktarıyor. Çolak, “Farklı coğrafyalarda çok farklı kültürdeki çalışma arkadaşlarımız için onlara destek olacak farklı stratejiler uyguluyoruz” diyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu olan FLO Group İnsan Kaynakları Direktörü Hüseyin Çolak, farklı alanlarda edindiği tecrübeler sonrası insan kaynaklarında çalışmayı seçmiş isimlerden. Bu alanın içerisinde çok farklı dinamikleri barındırdığını aktaran Çolak, “Öncelikle kendi gelişim alanlarımı keşfetmek ve bunları nasıl geliştirebileceğimi öğrenmek beni cezbetti. Sonrasında ise çalışma arkadaşlarımın gelişim alanlarını tespit etmek ve onların kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak beni bu alanda ilerleme konusunda heyecanlandırdı” diye konuşuyor. Çolak FLO’da farklı uygulamalarla çalışan bağlılığı ve motivasyonu konusunda çalıştıklarını belirtiyor. İK’nın dönüşümünü yakından takip ettiklerini vurgulayan Çolak, “Günümüzde mesleki tatmin, yan haklar, motivasyon etkinlikleri ve en önemlisi kariyer ve kişisel gelişim imkanları önemli kıstaslar haline geldi. İnsan kaynakları profesyonellerinin çalışanı geliştirmesi ve motivasyonunu üst seviyede tutması da artık yeteneği firmaya çekmek kadar değerli” diyor.
Hüseyin Çolak ile FLO Group’un insan kaynakları anlayışı ve yeni dönem çalışmaları üzerine konuştuk.
Çalışma hayatına nasıl başladınız? Kendi kariyeriniz içerisinde İnsan Kaynakları alanında çalışmaya nasıl karar verdiniz? Sizi etkileyen faktörler neydi?
2003 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdiğimde nasıl bir kariyer başlangıcı yapacağım konusunda henüz net bir karar verememiştim. O dönemlerde çok popüler olan MT programlarına başvurmuştum ve Doğuş Grubu’nun MT programı ile ilk defa iş hayatına atılma fırsatı bulmuştum. Burada katıldığım 2 aylık bir eğitim programından sonra çalışma hayatına başladım. Fakat daha fazla sorumluluk alabileceğim, yaptığım çalışmaların sonuçlarını daha net görebileceğim ve eğitim hayatım boyunca öğrendiklerimi kullanabileceğim pozisyonlarda çalışmak istiyordum. Bu nedenle farklı sektörlerde farklı pozisyonlarda da deneyim elde ettiğim bir süreç geçirdim. Bu sürecin sonunda İnsan Kaynakları ile tanıştım. İlk zamanlarda bana uygun bir meslek olduğunu düşünmemekle birlikte insan kaynaklarının ne kadar farklı dinamikleri içinde barındırdığını öğrendikçe ve bu dinamiklerin süreçlerini tecrübe ettikçe daha fazla öğrenme istediği duydum diyebilirim. Öncelikle kendi gelişim alanlarımı keşfetmek ve bunları nasıl geliştirebileceğimi öğrenmek beni cezbetti. Sonrasında çalışma arkadaşlarımın gelişim alanlarını tespit etmek ve onların kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak beni bu alanda ilerleme konusunda heyecanlandırdı diyebilirim.
İnsan Kaynakları alanındaki gözlemleriniz ile çalışma biçimleri, kuşak farklılıkları, teknolojinin İK’ya yansıması gibi konularda dünden bugüne fark ettiğiniz değişimler ve virajlar neler oldu?
Her kuşak değişiminde olduğu gibi son dönemde Z kuşağının iş hayatına katılımının artmasıyla işimizin biçiminde değişiklikler olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle İnsan Kaynakları direkt olarak insan odaklı bir alan olduğu için değişimin kaçınılmaz ve en hızlı yaşandığı alanlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu değişimi son yıllar için değerlendirmek gerekirse zaman içerisinde kuşak farklılıklarıyla birlikte iş süreçlerinde yatay organizasyon yapısı ön plana çıkarak, karar mekanizmasının daha çevik şekilde yönetildiği çevik bir yönetim yapısına dönüştü. Bu da bizi aslında herkesin eşit şekilde fikirlerini özgürce paylaşabildiği katılımcı bir döneme yöneltti.
Yeni kuşak artık fikrilerini rahatça ifade edebileceği ve eşit söz hakkına sahibi olacağı bir çalışma ortamı hedefliyor.
Tüm bunlarla beraber herkesin eşit şekilde fikirlerini ifade ettiği ortamların yaratılmasıyla beraber çok daha keyifle iş çıktılarının ortaya çıktığını görüyoruz. FLO Group olarak kuşaklararası fikir alışverişini artırmak adına 2023 yılında hayata geçirdiğimiz birbirimizi daha iyi anlamak ve farklı yetkinliklerimizden ilham almak adına “Tersine Mentorluk Programı” nı hayata geçirmeye başladık. Program kapsamında genç kuşak çalışma arkadaşlarımız yönetim ekibimizle bir araya gelerek fikir ve deneyimlerini paylaşmaya başladı. Hem mentilerimiz hem de mentorlerimizden bu konuda oldukça pozitif geri bildirimler aldık.
Tabii bir yandan da hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olan dijitalleşmeye de değinmemiz gerekiyor. Dijitalleşmeyle birlikte İK süreçleri hız kazandı, mobilite arttı. Online mülakatlar yaygın hale geldi. Remote çalışma ve hibrit çalışma modelleri adaylar için önemli bir kriter haline geldi. Bizim de FLO Group olarak İK çalışmalarımızı da uçtan uca dijitalleştirmek ana gündemimizde yer alıyor. Dijital, etkin ve verimli bir oryantasyon süreci ile İK analitiği uygulamalarını tüm karar süreçlerine dahil ederek operasyonel süreçlerimizi daha kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz.
İnsan Kaynakları profesyonellerinin bugün ve yakın gelecekte öncelikle hangi konulara odaklanması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Her şeyin hızla değiştiği günümüzde çalışanların şirketlerinden beklentileri de hızla dönüşmeye başladı. Artık maddi getirilerin yanında mesleki tatmin, yan haklar, motivasyon etkinlikleri ve en önemlisi kariyer ve kişisel gelişim imkanları önemli kıstaslar haline geldi. insan kaynakları profesyonellerinin çalışanı geliştirmesi ve motivasyonunu üst seviyede tutması da yeteneği firmaya çekmek kadar değerli hale geldi. Burada insan kaynağının sürdürülebilir bir şekilde firmadaki devamlılığını sağlamak da oldukça önem kazandı. Bu sebeple insan kaynakları profesyonellerinin çalışanların kariyer yolculuklarına eşlik etmeleri ve kişileri talep ve ihtiyaçları doğrultusunda en doğru şekilde yönlendirmeleri gerekiyor. Bizim de bu kapsamda çalışma arkadaşlarımızın yetkinliklerine destek olmak için hayata geçirdiğimiz bir FLO Akademi eğitim sistemimiz bulunuyor. Yıl içerisinde FLO Akademi altında hayata geçirdiğimiz Ayakkabı Okulu, Teknoloji Okulu, Perakende Okulu, Liderlik Okulu ve Sürdürülebilirlik Okulu ile çalışma arkadaşlarımıza farklı başlıklarda eğitimler ile destek oluyoruz. Bununla beraber günümüz dünyasında dijitalleşmenin önemi ve yeri oldukça fazla. İnsan Kaynakları süreçleri için dijitalleşme adımlarını tamamlayabilmek en kritik hedeflerden biri olmalıdır. Hem süreçleri hızlandıracak hem de İnsan Kaynakları profesyonellerine ulaşılabilirliği daha mümkün ve kolay hale getirecektir. Bu sebeple muhakkak dijitalleşmeyi, yapay zekayı, yeni teknolojilerini iş yapış biçimlerimize adapte etmemiz gerekiyor.
Teknolojiyi İK uygulamalarında hangi noktada görüyorsunuz? Sizin için öncelikli teknolojik yatırımlar neler? Şu anda hali hazırda hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
İçerisinde bulunduğumuz her şeyin hızlıca değiştiği bu çağda gelişen teknoloji ile yapabileceklerimizin sınırı olmadığını ger geçen gün farklı örnekler üzerinden deneyimleyebiliyoruz. Bu nedenle teknolojik gelişmeleri işimizin bir parçası haline getirmek kaçınılmaz oluyor. Süreçlerimizi kurgularken hem verimlilik ve otomasyon üzerine yoğunlaşıyor hem de insan kaynağının önemini korumaya devam ediyoruz. Özellikle işe alım süreçlerinde verimliliğimizi artıracak şekilde projeler geliştirmeye özen gösteriyoruz. Aday ve çalışan deneyimini uçtan uca dijitalleştirdiğimiz bir sistem kurguladık. Bu sistemle birlikte işe alım, oryantasyon ve onboarding süreçlerimizi dijital sistemden yürütebiliyor ve kontrol edebiliyoruz. Aynı zamanda süreç performansını da izleyip ölçebiliyoruz. Performans & yetkinlik değerlendirme, eğitim, takdir uygulamalarını da tamamen dijital yönetiyoruz.
FLO Group olarak İnsan Kaynakları mottonuz nedir? Toplamda kaç çalışanınız var? İK stratejileriniz çalışma biçimlerine göre değişiyor mu?
FLO Group olarak 3 kıtada 30 ülkede 850’yi aşkın mağazamız ile müşterilerimize hizmet veriyoruz. Böylesine büyük bir operasyonu da tahmin edeceğiniz üzere 15 bine yakın çalışan sayısına ulaşan büyük bir ekiple beraber başarıyoruz. Altını çizmek isteriz ki başarımızın gücünü bu çok çeşitli yapımızdan alıyoruz. Farklı kuşaklardan çalışma arkadaşlarımızın kendilerine ait tüm yetenek ve farklılıklarıyla 3 kıtada 30 ülkedeki çeşitliliğimizi her geçen gün güçlendirmeye devam ediyoruz. Kurucu değerlerimizden aldığımız “Önce İnsan” yaklaşımımızla beraber İK stratejilerimizi ortaya çıkarıyoruz.
Bugün 110 kişilik bir insan kaynakları ekibiyle operasyonları yürütürken, mottomuzu, “FLO’yu Geleceğe Hazırlamak ”olarak tarifliyoruz.
Çok farklı coğrafyalarda çok farklı kültürde çalışma arkadaşlarımız olduğu için onların ihtiyaç ve taleplerini göz önünde bulundurduğumuz, kariyer yolculuklarında gelişimlerine destek olacak farklı stratejiler uyguladığımız ve buna bağlı olarak farklı uygulamaları hayata geçirdiğimizi söyleyebilirim.
Bağlı çalışanlar oluşturma ve yeni kuşakların çalışma motivasyonuyla ilgili tartışmalar çokça yapılıyor. Siz çalışan motivasyonu ve bağlılığı başlığı altında hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Çalışanların motivasyonunun sağlanması her insan kaynakları profesyonelinin başlıca gündemlerinden biri olmalıdır. Bugün araştırmalar gösteriyor ki çalışanların motivasyonunu yüksek tutan işverenlere karşı tercih edilme ve uzun süre pozisyonda kalma oranları doğru orantılı bir şekilde artıyor. FLO Group olarak çalışma arkadaşlarımızın huzurlu ve mutlu bir şekilde çalışması bizim için en önemli önceliklerden biri. Özellikle geçtiğimiz sene bu noktada sektörümüzde öncü uygulamalara imza attığımızı mutlulukla söyleyebilirim. Bu kapsamda 2023 yılında hayata geçirdiğimiz tüm FLO’luların işine ve hayatına dokunacak yenilikleri tasarlayacak, planlayacak ve hayata geçirecek olan Çalışan Mutluluğu Takımı’mızı kurduk. Burada çalışma arkadaşlarımızın istek ve taleplerini dinleyerek, işimize hız, kolaylık ve eğlence katacak projeleri hayata geçiriyoruz.Bununla beraber en büyük motivasyon kaynaklarından birisinin terfi süreçlerinde eşit, adil ve şeffaf bir süreç yönetiminin olmasıyla beraber şirkete karşı güven duyulması olduğunu biliyoruz. Bu noktada FLO Group’taki kariyer yolculuğunu tamamiyle şeffaf ve ölçülebilir bir şekilde yürütmek adına Kariyer Yönetimi sürecimizi baştan tasarladık. Şirket içerisinde çalışma arkadaşlarımızın takdiri bir kültür haline dönüştürmesi amacına hizmet etmek adına da FLOLIKE takdir sistemini hayata geçirmeye başladık. FLOLIKE üzerinden çalışma arkadaşlarımız başarıları için ekip arkadaşlarını takdir ederek puanlar topluyor ve toplanan puanlar e- ticaret sitelerimizde kullanabilmeleri için FLO Para Puanına dönüşüyor.
Yine şirketimizin içerisinde kurulan Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Komitemizle beraber çalışma arkadaşlarımızı ebeveynlik yolculuğunun her anında desteklemek için “Sevgiyle Yanındayız” mottosuyla 5 aşamadan oluşan bir Ebeveyn Dostu Uygulamaları hayata geçirmeye başladık. Tüm çalışma arkadaşlarımıza sunduğumuz Ebeveyn Dostu Uygulamalarla bu önemli sürecin başlangıcından itibaren ebeveynlik yolculuğunda onların adımlarına ortak olmak için çeşitlik uygulamaları hayata geçiriyoruz. Hamilelik bildirimiyle birlikte başlayan süreç özel olarak hazırlanan ergonomi ve yeni doğan kitleriyle destekleniyor. Doğum izninden dönen arkadaşlarımızın iş hayatına dönüş sürecinde adaptasyonlarına destek olmak için de ihtiyaçlarına yönelik yenilenen süt odaları ve İstanbul başta olmak üzere 19 farklı şehirde özel kreş indirimleriyle karşılıyoruz. Yine bir mentorluk programını da burada hayata geçirerek yeni annelerin, deneyimli FLO’lu annelerden mentorluk aldığı Anne Mentorluk Programını sunuyoruz.
Tüm bu uygulamaların yanı sıra 11 farklı sosyal kulübümüz aracılığıyla, çalışma arkadaşlarımızın ilgi duydukları alanlarda ekip arkadaşlarıyla vakit geçirebilmelerine, sosyalleşebilmelerine olanak sunuyoruz. Ekiplerin özel günlerini kutlayabileceği, birlikte keyif alabilecekleri zamanlar yaratabilmek için her yıl motivasyon bütçesi ayırıyoruz. Şirket içerisinde de başarılarımızı ve özel günleri beraber kutladığımız etkinlikler organize ediyoruz.